Eski Nasa Çalışanı : Öldüğüm gün bile İzmir’de gömülmek istiyorum

Eski NASA çalışanı tam bir hayranı çıktı. Fabrizio, ev alıp İzmir’e yerleşti İzmir’deki hayatından çok memnun…
Nasa çalışanı ve Bilimadamı, Fabrizio Pinto, 3 yıl önce arkadaşlarının tavsiyesi üzerine gezi amaçlı İzmir’e geldi. Özelikle’ Urladan etkilenen Pinto, Urla’ya yerleşti. NASA‘da yörüngesel mekanik alanında çalışmaları bulunan Pinto, Amerikandan getirdiği ekipmanlarla çalışmalarına burada da başladı.
Yavaş yavaş tam bir olan Pinto,
“Buradan ayrılmaya niyetim yok. Öldüğüm gün bile İzmir’de gömülmek istiyorum. Babam iki yıl önce vefat etti ve ölmeden önce bana ‘Seni hiç böyle gülerken görmemiştim’ dedi. İşte buraya yerleştiğimden beri böyle hissediyorum. İzmir’de mutluyum ve burada evimde olduğumu hissediyorum. Tarihi ve kültürüyle bambaşka bir şehir. Aradığım her şeyi burada bulabiliyorum” diye konuştu.
YAŞAMAK İSTEDİĞİM YERİ ….
Pinto konuşmasına şöyle devam etti…
“Lisans eğitimimi İtalya’da tamamladıktan sonra doktora yapmak için Amerika’ya gittim. Orada NASA’da 3 yıl boyunca insansız uzay araçlarının konumunu belirleme ile ilgili bir alanda çalıştım ve Amerika’da toplam 27 sene kaldıktan sonra, Suudi Arabistan’da görev yaptım. Uzayda her şey saniyeler içinde gelişiyor ve bununla ilgili çalışan bir sürü bilim insanı var. Ben de bunların bir parçası oldum. Daha sonra bir arkadaşım yaşamak için Türkiye’yi sevebileceğimi söyledi. Bir gün İzmir’e geldim ve ‘Yaşamak istediğim yeri buldum’ dedim. Şu anda uyduların boyutunun küçültülmesiyle ilgili çalışmalar yürütüyorum. Diğer ülkeler ile Türkiye’yi uzay çalışmaları açısından kıyasladığımda, burada da bilim insanlarının ‘yeniyi’ keşfedebileceğini düşünüyorum. Türkiye bunun için elverişli bir ülke. Burada çalışıyor ve yeni bir şeyler geliştiriyor olmaktan oldukça memnunum” dedi.
Evimde kurduğum laboratuvarımla çalışmalarıma devam ediyorum
Evinde çalışmalarına devam ettiğini söyleyen Eski bilim insanı şunları söyledi:
“Burada büyük bir terasım var. Bütün gökyüzü bana aitmiş gibi hissediyorum. Buranın havası gerçekten çok güzel. Evimde kurduğum laboratuvarımla çalışmalarıma devam ediyorum. Bunun için Amerika’dan çok fazla ekipman getirttim. Türkiye ve İtalya’nın kültürünü birbirine benzetiyorum. Aile gelenekleri birbirine çok benziyor. Eğer ben bir Amerikan olsaydım yabancılık çekebilirdim, ama ben de Türk ailesine benzer bir ailede büyüdüm. Şu ana kadar kötü bir şey başıma gelmedi, burada olmayı seviyorum.”